19 Tem 2016

İyi ki ordaydım

İyi ki oradaydım. Bir sürü arkadaşım bana kızmış. Kızsın. Benim aklım başımdaymış, orada olma malıymışım. Aklımın başında olduğunu söyleyenler nereden çıkarıyorlar bilmiyorum? Değil. Heralde beni yakından tanımıyorlar. Hadi oradayım, orada ki giyinişi hoş olmayan insanlarla nasıl bir aradayım. Zaten benim mücadelem bunun için. Herkesin özgürce inandığı gibi bu ülke bütünlüğünde bir arada yaşaması. Derdim bu zaten. Orada olmamın tek nedeni de bu. Ermenisi de, Ateisti de, Kürdü de, Arabı da, Türkü de, Müslümanı da, Alevisi de bu kimliklerin hiç birini kabul etmeyeni de yanyana kardeşçe yaşasın isteğindeyim.
İlk önce pek çok kişi darbe değil bu, tiyatro dedi. Sebep neydi, "CB nını niye almamışlar, böyle darbe mi olur. Darbe dediğin sabah 5 te olur vs". Almamışlar değil, alamamışlar. Sonra darbeyse ordunun tümü içinde değil, diğerleri askeri unsurlar yapsınlar kurtarsınlar dediler.. Burada yazmayacağım.
Mete Yarar, Cnn Türk diye aratın izleyin. Ayırın 4 saatinizi izleyin. 358 General olan ordumuzda 118 General gözaltına alındı. Yani o akşam darbeye katıldı büyük ihtimalle bunlar. Diğerleri de zaten birliğin başında değildi. Tüm birlikler cuma akşam 17:00 den sonra nöbetçi hariç subay kalmaz. Nöbetçiler de kendi elemanlarından seçilmiş...
Millet tankı ele geçirmiş. Evet geçirdiler. Askerlik yapanlar az çok bilir. Kanunsuz Emir diye birşey var. Karşındaki polis veya asker de olsa, emir varsa VURURSUN. Vatan hainidir. Yersin bu yalanı yani.. Vatandaş varsa vuramazsın. Çünkü bu adam sana diyor ki, "sen darbeci misin, in aşağı. Asker bizim." İşte orada çakıyorsun. Yani darbecilerin kandırdığını. Bu suçtur. Cezası ağırdır.
1 Ordu komutanı, Ömer Astsubay, Zekai paşa, Mitin Cb nını almaya giden helikopterleri dinlemesinde "inlerimize girecekti, inlerine girmeye gidiyoruz" lafının takılması. Darbenin Sabah 4 değil alal acele erkene alınması, Halkın yollarda olması, onu karşısında gören askerin silah bırakması. Dışardaki halkın psikolojik olarak büyük bir baskı oluşturması bu insanlar üstünde...
Bir de darbe olsa da hiçbir şey yapmama düşüncesinde olanlar var. Olabilir. İyi de bu cumhuriyet, bu demokrasi değilmiydi en önemli olan şey. Gerçek bir darbede çıkmayacaksın da ne zaman çıkacaksın. Unutma ki övündüğümüz Atatürk ayaklananların başı, halkı organize edip sokaklara döken kişiydi. Kurtuluş savaşı sırasında evinden çıkmamış, çekirdek çitleyerek sonuçları beklemiş insanlar da vardı. İşgal kuvvetleriyle maç yapanda... Atatürkle tamamen zıt fikirlere sahip ama vatan için yanında duranlar da.
Hepsine amenna diyip, CB bundan dolayı siyasi rant elde etti diyenler var. Edebilir, etsin yani.. Adam kaçmadı, saklanmadı. Direkt üstüne gitti. Benim şuan Bahçelinin elini öpesim, Kılıçdaroğluna sarılasım var. Sabaha ne olacağı belli değilken CB nını darbe anında tv ye görüntülü bağlayıp konuşturan kadın kadar yürekli olmalıyız...
O kışla lafını sokuşturması hataydı, zaten yeni bir söylem değil. Bir kaç aydır söylüyor. Yeri değil, zamanı değil..
Bir de şunu eklemek istiyorum. Dün bir bir ilin baş adli tıp uzmanı arkadaşı aradım, sordum: "Başı kesilen asker varmı?" diye. Hatta periskop videosunu yolladı. Yok fatih. Yalan söylüyorlar. Bize böyle birşey gelmedi. Ülke elden gidiyordu, kurtuluş savaşı verdik ve daha bitmedi bu çok net. Emniyette %90 oranında iştirakçileri belirledik" diye de ekledi. Bu adamın Recep Tayyip'çi olmadığının, o partiye gönül verenlerden biri olmadığının altını çizeyim.
Köprüde linç girişimleri, ölenler vs oldu. İnanın çok üzgünüm. Ben işin daha da karışacağını ve 10 saat direnmiş tankın özellikle top üzerimize attıktan sonra daha da çılgın şeyler yapacağını ön görerek köprüden erken çıkmıştım. Orada olsaydım varsa öyle bir olay olmaması için elimden geleni yapacak biri olarak şunları da söylemek isterim. Ama bunu sadece köprüde ki erler hakkında söylemek isterim:
10 saat boyunca mühimatları bitene kadar köprüde bana ona buna şuna senin ablana, diğerinin kız kardeşine, babasına, amcasına ateş eden 60 kişi vardı köprüde. Bunlar için de erler de vardı. Onlara kemerle vurulduğunu hepimiz gördük içimiz cız etti. Darbe hakkında hiç bir paylaşımı olmadığı halde bu konuyu öne çıkaranlara şunu da demek isterim. Benim de hoşuma gitmedi bu göründü. Bir kişiye (asker demeyin lütfen o adam bana, yarnımdaki yüzlerce insana 10 saat ateş etti. Yaraladı öldürdü) kemerle vurmanın cezası neyse o cezayı kemerle vuran alsın. Amma o adam da vatan haini olmak veya vatan hainlerinin uşağı olmaktan yargılansın. Önce herkes insan olsun. İyi insan olsun. Sonra asker, doktor, eczacı, mimar, mühendis ev kadın, anne, baba olsun. Bir kişi birini timsaha itmiş, adamı timsah yemiş. İten kişi ama beni de sivrisinek ısırdı ona ceza yok mu demiş. Hikaye buna benziyor.
Sela hakkında tam oradayken bir paylaşımım olmuştu. Tabi sela müslüman öldüğünde okunur diye. Okunur, okunsun. Ezan da okunur. Benim istiklal marşımın 8. kıtasında paylaştığım gibi vatanım kurtuluş savaşı verirken ezan okunsun lütfen. Zaten kimse f16 seslerinden uyuyamadı o gece.
Gezide akşam 8-sabah 5 arası tencere tava gürültüsü olmuştu. Gezide bilenler bilir. Yalan haber, yolların araç geçişine kapanışına ve gece 12-05 arası tencere tava gürültüsünden rahatsızdım. Gene bilenler bilir, bende zamanın başbakanının gereksiz sertleştirdiğini gerdiğini düşünmüştüm olayları.
Ama birşey de ilave edeyim, eşim üçüzlere hamile. Zaten oldukça zor bir süreçten geçiyoruz. Çoklu gebelikten erken doğum riski mevcut. 15 gün boyunca kesintisiz gürültüye maruz kalıyoruz. Sabahlara kadar uyuyamıyordum. İşten eve geliyorum, eşim evde tek, ayağa kalkmasını bile istemiyorum. Akşam tam önümde tencere tavacılar eyleme başladı. Yolun tam ortasında. Adet olduğu üzere... Bir saat kornaya bile basmadan bekledim aracın içinde. Yolu kapatmak umurlarında değildi, insanlar bir yere yetişiyormuş umurlarında değildi. Sabaha kadar gürültü yapıyor umurlarında değildi. Sanırım benim bilmediğim bir şekilde memleketin patronu olduklarını hissediyorlardı. Neyse yol açıldı eve gittim. Bir gün sonra önümde, tam önümde dans eden tencere tava yapan kadın migrosta sıramı gasp etti. Bir an sinirlendim. Sonra kendime kızdım. Hatta o kızgınlıkla gasp ettiği sıramı da onun almasına ses çıkarmadım. Normalde yapmam. Kadın belki çok doğru birşey yaptığını sanıyordu. Onun yüzünden evime gidemedim. Ayağa kalkmamasını bile istemediğim eşim evde 1 saat daha fazla tek başına vakit geçirdi. Ama bu kadın bunların farkında olamayacak kadar saftı, düşünemiyordu. Yollar onun, gürültü yapmak onun hakkıydı. Gezide sabahlara kadar gürültü yapan arkadaşlarım bazı dersler çıkarmış olacak ki, sesten rahatsız oluyorlarmış. Ne tesadüf 3 yıl önce de sesten rahatsız oluyordum, şimdi de rahatsız oluyorum. Değişen bir şey yok. Benim o kadına gösterdiğim hoş görü gereksiz miydi. Yoksa şimdi siz de mi hoş görülü olmalısınız. Sorun kendinize.
Ohhh içimi döktüm...
Birbirimizi dinleyelim, kardeş olduğumuzu ve birlikte yaşama kültürümüzü geliştirmemiz gerektiğini unutmayalım
Şimdi eleştiri değil, öz eleştiri zamanı.
Bu arada benim gördüğüm en güzel köprü görüntüsü burada. İzlerken olayları yeniden yaşadım. Bu videoyu izlerken kafamdan bunlar geçti.
Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder