türü romantik aşk, 1995 yapımı.
ethan hawke amerikalı bir gençtir ve 1 gün sonra bineceği amerikaya gidecek uçak için uçağın kalkacağı yere trenle yolculuk etmektedir. alman çiftin tartışmasından rahatsız olan julie delpy genç amerikalının çaprazına oturur. ikiside kitap okumaktadır, konuşurlar, birlikte yemek vagonuna geçerler. amerikalı tam inecekken kıza 'biraz aptalca ama bunu söylemek zorundayım, yoksa çok pişman olacağım. 10-15 yıl sonra evli ve monoton bir hayatın olduğunda bir an düşünecek ve hayatında tanıdığın erkekleri düşüneceksin ve belki beni hatırlayacaksın. niye benimle evlenmediğin diye üzüleceksin. bu üzüntüyü yaşamamak için benimle bu gün viyanada (uçağı kalkacağı yer) dolaş ve beni tanı. sadece 24 saat sonra yoluna devam et' gibi birşey söyler.
film bu 1 günü işliyor.
filmin metni o kadar iyi ki bir kaç defa seyretmekte fayda var. buraya bişiler yazsam sayfalar dolar.
çok güzel bir romantik aşk filmi. kesinlikle tavsiye ediyorum.
not filmin devam filmi 2004 te aynı yönetmen (Richard Linklater) tarafından çekilmiş ve senaryosunu yönetmen ve iki başrol oyuncusu yazmıştır. ve imdb puanı bu filmden biraz daha yüksek. imdb de romantik filmler arasında tüm zamanların en yüksek filmleri.
http://www.imdb.com/title/tt0112471/
30 Oca 2006
25 Oca 2006
wolf creek
3 genç arkadaş avusturalyada kafalarına göre tatil için gezmektedirler. dünyanın en büyük meteor çukurlarından birini görmeye giderler (filmin ismi buradan geliyor) ve orada bir süre zaman geçirdikten sonra arabalarının çalışmadığnı fark ederler. hatta saatleri de durmuştur.
sonra yörenin yerlisi bunlara yardıma gelir. fakat adam aslında caninin tekidir ve orada onlarca insanın kaybolmasının sebebidir.
fim de insanın irite edecek: parmak kesme, kollardan duvara çivileme, civilenen kişinin herşeye rağmen kendini oradan çıkarması, bele bıçak saplayıp felç yapma gibi sahneler mevcut. konu sıradan. böyle sahnelerden hoşlananlar var ise bu filmi izleyebilir.
sonra yörenin yerlisi bunlara yardıma gelir. fakat adam aslında caninin tekidir ve orada onlarca insanın kaybolmasının sebebidir.
fim de insanın irite edecek: parmak kesme, kollardan duvara çivileme, civilenen kişinin herşeye rağmen kendini oradan çıkarması, bele bıçak saplayıp felç yapma gibi sahneler mevcut. konu sıradan. böyle sahnelerden hoşlananlar var ise bu filmi izleyebilir.
24 Oca 2006
oliver twist
charles dickens'in romanından polanski nin uyarlaması. 19 yy londrasını karamsar bir havada anlatan film genç yetimin sokak çetelerine karışmasını ve başına gelenleri konu edinmiş.
film güzel, oyunculuk üst düzey, müzikler gerçekten hoş kostümler ve filmin oluşturdugu genel hava başarılı.konu ilginizi çekiyorsa kaçırmamanızı öneririm.
film güzel, oyunculuk üst düzey, müzikler gerçekten hoş kostümler ve filmin oluşturdugu genel hava başarılı.konu ilginizi çekiyorsa kaçırmamanızı öneririm.
kanıt (proof)
dahi matematikci delirmiş ve kızı ona bakmaktadır. 5 yılın sonunda vefat ettiğinde kızınında akıl sağlığı artık tam olarak yerinde değildir. cenaze günü babasının yüzü aşkın bıraktığı defterlerden birinde müthiş bir matematik denklemi ortaya çıkar. kız da matematik öğrencisidir ve kendinin bu kanıtı bulduğunu iddia eder.
çok çok iyi bir senaryosu olduğunu söyleyemem ama film genel anlamda başarılı oyuncular kendilerine düşen görevi başarmışlar. Gwyneth Paltrow (Catherine kız) ve Anthony Hopkins (Robert baba) olmasaydı seyredilirmiydi bilemem.akıl oyunlarının gölgesinde kalmış diyebilirim ama seyredilebilir.
çok çok iyi bir senaryosu olduğunu söyleyemem ama film genel anlamda başarılı oyuncular kendilerine düşen görevi başarmışlar. Gwyneth Paltrow (Catherine kız) ve Anthony Hopkins (Robert baba) olmasaydı seyredilirmiydi bilemem.akıl oyunlarının gölgesinde kalmış diyebilirim ama seyredilebilir.
23 Oca 2006
narnia günlükleri: aslan, cadı ve dolap
fragmanından da anlaşılacağı gibi görsel olarak mükemmel bir film. çocukken olsa sanıyorum çok daha fazla etkisinde kalabileceğim bir film.
4 kardeş evlerindeki elbise dolabına girdiklerinde farklı bir dünyada narnia da bulurlar kendilerini. bu dünya buzlarla kaplıdır ve bir cadının hükümdarlığındadır. bu 4 kardeş efsaneye göre narnia nın kurtarıcılarıdır.
kardeşlerden biri türk lokumu için hainlik yapar ve cadıya yardımcı olmaya gider.
aslan (dikkat ingilizce filmde de aslan diye geçiyor özel isim gibi, lion değil) da bu macerada yardımcıları olacaktır.
sanıyorum senaryoyu yazan kişi türkleri tanıyor ve seviyor.yüzüklerin efendisi hoşuna gidenlerin mutlaka hoşuna gidecek bir fantastik film. sadece çocuklara hitap ediyor demek haksızlık olur. ve bu film serinin ilk filmi...
izlenmesi gereken bir film tavsiye ediyorum.
4 kardeş evlerindeki elbise dolabına girdiklerinde farklı bir dünyada narnia da bulurlar kendilerini. bu dünya buzlarla kaplıdır ve bir cadının hükümdarlığındadır. bu 4 kardeş efsaneye göre narnia nın kurtarıcılarıdır.
kardeşlerden biri türk lokumu için hainlik yapar ve cadıya yardımcı olmaya gider.
aslan (dikkat ingilizce filmde de aslan diye geçiyor özel isim gibi, lion değil) da bu macerada yardımcıları olacaktır.
sanıyorum senaryoyu yazan kişi türkleri tanıyor ve seviyor.yüzüklerin efendisi hoşuna gidenlerin mutlaka hoşuna gidecek bir fantastik film. sadece çocuklara hitap ediyor demek haksızlık olur. ve bu film serinin ilk filmi...
izlenmesi gereken bir film tavsiye ediyorum.
geçmişi olmayan adam
finlandiyalı yönetmen Aki Kaurismäki'nin bol ödüllü filmini izledim nihayet. alıştığımız amerikan sinamasından çok farklı olduğu bir gerçek. film de soyguna uğrayıp başına aldığı darbe ile ölüme terk edilen kişinin hafızasını kaybetmesi anlatılıyor. yoksul insanlar, çökmüş bürokrasi, garip sosyal yardımlaşma kurumları eleştiriliyor. ama bunları izlerken ben bizim ülkede aynı konulu filmler çekilse eminim daha kara komedi çıkar diye düşündüm.
çok sert ve soğuk çekildiğini söyleyebilirim. oyunculuktan daha çok olaylara dikkat çekmek için oyuncular üzerinde yönetmenin anormal etkisini ve bunun sonucu olarak oyuncuların duygusuz davranışlarını görmek mümkün.(duygulu sayılabilecek olaylar da bile oyuncular mimikleri alınmış gibi oynamış ve bu özellikle yapılmış)
farklı filmler izlemekten zevk alanlara tavsiye ederim...
çok sert ve soğuk çekildiğini söyleyebilirim. oyunculuktan daha çok olaylara dikkat çekmek için oyuncular üzerinde yönetmenin anormal etkisini ve bunun sonucu olarak oyuncuların duygusuz davranışlarını görmek mümkün.(duygulu sayılabilecek olaylar da bile oyuncular mimikleri alınmış gibi oynamış ve bu özellikle yapılmış)
farklı filmler izlemekten zevk alanlara tavsiye ederim...
22 Oca 2006
cry wolf
kadrosu tamamen tanınmamış gençlerden oluşuyor.
hepsi aynı kolejde okuyan bu öğrenciler kendileri arasında kurt kuzu oyunu oynarlar. bu oyunda karşındakini suçlayarak kendini temize çıkarma çalışmaktan ibaret.
aynı oyunu tüm okulda oynamaya karar verdiklerinde işler hiçde istedikleri gibi gitmeyecektir. kendi kurguladıkları cinayetlerin kurbanları da kendileri olacaktır.
izlenmekten zevk alınabilecek bir film.
http://www.imdb.com/title/tt0384286/
hepsi aynı kolejde okuyan bu öğrenciler kendileri arasında kurt kuzu oyunu oynarlar. bu oyunda karşındakini suçlayarak kendini temize çıkarma çalışmaktan ibaret.
aynı oyunu tüm okulda oynamaya karar verdiklerinde işler hiçde istedikleri gibi gitmeyecektir. kendi kurguladıkları cinayetlerin kurbanları da kendileri olacaktır.
izlenmekten zevk alınabilecek bir film.
http://www.imdb.com/title/tt0384286/
broken flowers
zengin, bekar don johston hayatında pek çok kadın olduğundan don juan olarak da anılır. genç sevgilisi evlenemiyeceklerini görünce dondan ayrılır. tam bu sırada pembe zarfa yazılmış bir mektup gelir. mektup onun bir kadından çocuğu olduğunu ve o çocuğun don'u bulmak için yola koyulduğunu yazmaktadır.don bu mektubu komşusuna verince komşusu ondan bu cocuğun hangi kadından olabileceğine dair bir liste yapmasını ister. film o kadınlara yaptığı yolculuğu konu ediyor. farklı bir film izlemek isteyenlere tavsiye ederim...
9 Oca 2006
the jacket (çıldırış)
Jacket bir askerdir ve ırak'ta görevde kafasından vurulmuştur. Bu olaydan sonra zorda olsa hayatta kalmasına rağmen hafıza problemleri yaşamaktadır. Bir polis memurunun vurulması ve onun olay mahalinde yaralı bulunması suçun üstüne kalmasına neden olur. Bir akıl hastanesine kapatılır. hastanenin doktoru 1970 lerde bırakılmış ve yasaklanmış bir metot ile hastalarını tedavi etmeye çalışmaktadır. bu metot onun rüyalarında geleceği görmesini sağlayacaktır.
çok hoşuma giden bir film oldu. güzel ve basit bir film. tavsiye ederim...
çok hoşuma giden bir film oldu. güzel ve basit bir film. tavsiye ederim...
6 Oca 2006
Happy Accidents
Çok güzel bir aşk hikayesi. Bir forumda harry sally tanışınca dan bile daha iyi diye 2 yorum okumuştum. Ben de o filmi gerçekten beğendiğimden bu film dikkatimi çekti.
Çok çabuk birbirlerine ilgi duyan iki insan kahramanlarımız. Sam ( the cell den hatırladığım Vincent D'Onofrio) ve Marisa Tomei (kadınlar ne isterde küçük sayılabilek bir rolde mel gibsonun kendisini bırakması için eşcinsel olduğu yalanını söylediği kişi) başrolleri paylaşıyorlar.
Fakat Sam de tuhaflıklar vardır bunu kız arkadaşına anlatmaya çalıştığında araları daha da kötüleşir. Kız ona bir türlü inanmaz...
Tavsiye ediyorum. Diyalog açısından Harry sally le tanışınca kadar iyi olmasa da etki açısından fena sayılmayacak bir romantik film.
Çok çabuk birbirlerine ilgi duyan iki insan kahramanlarımız. Sam ( the cell den hatırladığım Vincent D'Onofrio) ve Marisa Tomei (kadınlar ne isterde küçük sayılabilek bir rolde mel gibsonun kendisini bırakması için eşcinsel olduğu yalanını söylediği kişi) başrolleri paylaşıyorlar.
Fakat Sam de tuhaflıklar vardır bunu kız arkadaşına anlatmaya çalıştığında araları daha da kötüleşir. Kız ona bir türlü inanmaz...
Tavsiye ediyorum. Diyalog açısından Harry sally le tanışınca kadar iyi olmasa da etki açısından fena sayılmayacak bir romantik film.
5 Oca 2006
alex ve emma
iyi bir yazar olan alex in mafyaya borcu vardır. mafya ona gözdağı verirken laptopunu yakar. tek umudu da o bilgisayar ile kafasında yazmayı planladığı romanı yazarak bitirmektir. bilgisayar gidince bir yazıcı tutmak için ilan verir ve emma gelir.
zar zor ikna olur, bir ay boyunca sabahtan akşama romanı yazarken soluk renklerle bizde yazılan romanı izliyoruz. karekterler beğenilmediğinde değişmesi olsun, konunun değişmesi olsun, alexin emmayı ve kendini romanında hayal ederek emma ya komik komik işlerde çalıştırması güzel. hatta eğlenceli.
romanın sonuna doğru emma(kate hudson) ve alex(luke wilson) birbirine aşık olurlar. emma bu arada romanın aslında alexin kendi hayatı olduğunu anlar. ve bir yanlış anlama sonucu eski kız arkadaşı (o da romanda bir kahramandır: sophie marceau)ile karşılaştıklarında emma onu terk eder...
güzel bir romantik aşk hikayesi, yer yer komik. tavsiye ederim
zar zor ikna olur, bir ay boyunca sabahtan akşama romanı yazarken soluk renklerle bizde yazılan romanı izliyoruz. karekterler beğenilmediğinde değişmesi olsun, konunun değişmesi olsun, alexin emmayı ve kendini romanında hayal ederek emma ya komik komik işlerde çalıştırması güzel. hatta eğlenceli.
romanın sonuna doğru emma(kate hudson) ve alex(luke wilson) birbirine aşık olurlar. emma bu arada romanın aslında alexin kendi hayatı olduğunu anlar. ve bir yanlış anlama sonucu eski kız arkadaşı (o da romanda bir kahramandır: sophie marceau)ile karşılaştıklarında emma onu terk eder...
güzel bir romantik aşk hikayesi, yer yer komik. tavsiye ederim
4 Oca 2006
my fair lady
eliza (audrey hepburn) sokaklarda çiçek satan bir kızdır, tabi sokak lehçesi ile konuşmaktadır. Bir gün bir dil bilimci ile yolları kesişir ve hayatını değiştirebilmek için ingilizceyi çok iyi konuşması gerektiğini düşünürek profesörün kapısını çalar. profesör zengin bir arkadaşı ile iddaya girerek bu kızcağızı 6 ayda mükemmel konuşabilecek seviyeye getirme sözünü verir.
2,5 saat süren yer yer müzikal harika bir film. profesörün acımasız bir insanken değişimi kızın dilinin yavaş yavaş düzelmesi çok iyi yansıtılmış. kesinlikle türkçe izlenmemeli. tam bir klasik (1964 yapımı) tavsiye ederim...
2,5 saat süren yer yer müzikal harika bir film. profesörün acımasız bir insanken değişimi kızın dilinin yavaş yavaş düzelmesi çok iyi yansıtılmış. kesinlikle türkçe izlenmemeli. tam bir klasik (1964 yapımı) tavsiye ederim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)