10 Mar 2007

Aşk hakkında bir kaç palavra


Alman filazof Schoppenhauer derki "her zaman fizik güzellik ön plandadır, ruh güzelliği deyip bana yalan atmayın."

Bir yerlerden duydum: erkek çekici bulduğu kadını her haliyle beğenmeye başlayıp aşık oluyor. Kadın ise özelliklerini beğendiği erkeği, her haliyle beğenmeye başlıyor, aşık oluyor...

Aşk denen şey aslında karşılıklı olarak hissedilen karşılığı alan bir hastalık olsa gerek. Karşığı olunca hastalık seyri hastalar için gayet güzeldir, hatta hastalık denmesi bile hatadır. Tek başına olması çekilmez, tek başına olduğu anlaşıldığı an sonlanması gereken zarar veren bir virüs gibidir. En azından kişide yarattığı etkiler sonlanmalıdır kesinlikle.

İnsan aşık olduğu kişiye açıldığında üç tepki ile karşılaşır: evet, hayır belki. En kötüsü belki cevabı. Olabilecek en kötü cevap. Verilebilecek en kötü karar, kararsız kalmaktır deyimi gibi.

Belki karşıdaki kişinin aslında cevabının o olmadığı, belki şu belki bu diye insan düşünmeye, duygularını taze tutmaya devam ediyor. Aslında düşününce bir insan gerçekten seviyorsa neden böyle bir geciktirmeyi, teste tabi tutmayı kendine zar zor açılmış bir insana yapsın! Saçma. Ancak karşıdakinin sevgisinden emin olmak için yapıyordur veya karşıdaki insanı tanımıyordur, öyle bir olasılık aklına gelmediği için kendine bir süre vermek istiyordur, veya yanlış zamandır. Yanlış zaman: kişinin kalbi aslında başka yerde mi demek? Ben yanlış zamana inanmıyorum; yanlış insana inanıyorum. Doğru insan karşısında ise her zaman doğru zamandır, kaybedilen her dakika hebadır. Sevgi kolay bulunmuyor, bulunca boşa harcamamak gerek..


Sağlıklı birliktelikler için sevmek sanırım en önemlisi, en güzeli ise insanın aşık olduğu insanı sevmesi, ilerde kalp hızı normale dönse de paylaşacak bir ömür için sevgi yeterli. Bunun yanısıra kişi sadece sevdiği insanla da bir ömür geçirebilir, o zaman aşık olmasada sırf sevdiği için onunla bir gelecek düşünebilir.

Sevmek değer vermekle başlıyor. Tek başına ne yazık ki yetmiyor. Ortak yönler olmalı, farklılıklar sindirilebilir olmalı ve en önemlisi kişi en sıradan en gündelik haliyle sevilebilmeli, karşıdakinin en rahat, en çekilmez halini beğenebilmeli.

Bu palavralara inanıyorum ben aşk hakkında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder