beklenmedik bir şekilde
uzaklarda bir şehirde
belki bir kaç gün
belki bir kaç ay
belki bir kaç yıl sonra
sıradan bir gün rastlaşşak
oradan buradan konuşsak
kapasak açılan mesafeleri
araya zaman girmemiş gibi
laf arasında duraklasam
bahar gözlerine baksam
o duyguyu yine hatırlasam
fısıldasam ta içimden
seni seviyorum desem
duyurmasam ama hissetsen
sussak aniden
gözgöze gelsek
gözlerimizi ayırmasak
yanyana yürüsek
elele tutuşssak
belki boş bir sahilde
belki güneş batarken
belki saatlerce
çok uzaklara yürüsek
ıssızlığa ulaşsak
ansızın öpüşssek
başta çekingen
sonra umarsız, ateşli
belki kinidostaki gibi
tutuşsa dudaklarımız
yürüse ateş kalplerimize
yansa bedenlerimiz
sanra sevişssek
bir ömür yetmezmemişcesine
gökyüzünün karanlığında yıldızları saysak
datcada son akşamı hatırlasak
yıldızları yeniden adlandırsak
gece sona ererken
güneş yavaş yavaş doğarken
bilirim güneşi seversin sen
sorsam güzelim aniden
yeni doğan güneşin
bizi aşkla yakmasına ne dersin
15 Ağu 2009 Gito
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder