6 Ara 2006

Amiga 500


Çocukluğum hep bir bilgisayar arzusuyla geçmiştir. Rahmetli babamıza da uzun bir zaman baskıyla birkaç senede Amiga 500 aldırmıştık (1988-1989). Fakat bu bilgisayar pek de bilgisayar niyetine kullanılmadı. Hiçbir oyun konsolu veya bilgisayar, bu ilkel bilgisayarın verdiği zevki veremedi. Neydi bu aleti bu kadar iyi yapan? Bir kere o zamanlar için çok iyi bir konfigürasyon ile geliyordu: renkli, stereo, disket sürücüsü, klavyesinin üzerinde olan dehşet bir aletti. Zamanına göre çok çok öte iyi özellikleri barındırıyordu. Devrimdi. Yaklaşık 5 yıl boyunca dünyada en çok satan PC idi.

Genelde Amiga alanlar, monitor almaz modülator aracılığı ile görüntüyü TV'ye aktarırlardı. Commodore denen aleti üreten firma üretmiş, onun kasetlerinden kurtarmış, oyunu taktığımızda tak diye açılması ile, oyunların kalitesi ile kendini önceki ilkel versiyondan hemen ayırmış oyun bilgisayarı. Beraberinde gelen Workbench disketi, disketten çalışan görsel işletim sistemlerinin atasıdır. Atasıdır dediğime bakmayın, Windows'un esin kaynağıdır. Görsel işletim sistemlerine yön vermiştir.

Extras diye bir diskette gelmişti bu aletle. İçinde robot sesiyle İngilizce okuma yazılımı vardı. Türkçe metinleri okutup güldürürdü. Amiga Basic programlar yazmış, programcı olmam gerektiğini anlamıştım. Workbench çalıştıktan sonra çalışırdı.

Müzik Disketi: Beraberinde gelen müzik disketi ile besteler yapmak, gelen müzik aleti ile senfoniler yapmaya çalışırdık.

Xcopy: BSA o zamanlar oyun kopyalayanlar ile uğraşmazdı. Her yerde Amiga shoplar vardı. Club Elite kargo ile getirirdi oyunları. Ben lisedeyken hala efsane sürüyordu. Gayrettepe'de bir hanın altındaki dükkandan oyun almaya giderdim okul çıkışlarında. Eminönü'nde Postahane binasına yakın hanlarda da oyun satan dükkanları son zamanlarda öğrenmiştik.

Bazı Oyunlar:

  • Kick Off
  • Street Fighter
  • Karate (asıl adını asla öğrenemediğim disketini taktığımda sürekli yeşil ışık yandığından virüslü olduğunu düşündüğüm oyun, süperdi, süper ötesiydi...)

  • Lotus 2 (Turpentine, bilenler bilir...)

  • North & South (Kuzey Güney savaşı - strateji ile el becerisinin birleşimi süper ötesi oyun), Sensible Soccer (Kardeşimle kol kası yaptık, Tst'ler, oyun kolu tamir etmeler, iki tanesinden bir tane yapmalar vs. Herhalde en çok oynadığım oyun buydu. Artık falsolu toplara kafa gölü atmalar, kornerden gol atma denemeleri ile zirveye vardığım oyun.),

  • Silk Worm (helikopter ve tank),

  • POW (dehşet bir savaş oyunuydu, haritada ilerler, görevleri yerine getirirdiniz, 3-4 kez bitirmişliğim var),

  • Pors Of Call (dünya üzerinde deniz taşımacılığı yapardık, Türkçe'ydi. Kaptan fırtına var dediğinde...),

  • Mortal Combat (Son zaman oyunlarından dehşet bişiydi. Kanlar etrafa yayılıyordu. Hangi süper zeka kanlı bir oyun yapmıştı o ayrı bir konuydu heheheh),
  • F16 (uçak simülasyonu - 20 dakika uçardık, bir iki düşman uçağı vururduk, köprünün altından geçer saatlerce uçar, uçar, uçardı. Amaçsız idi ama grafikleri ile büyülemişti),
  • Umut Tarlaları (Türk yapımı strateji oyunu - çok iyiydi. Çok oynadık, çok umutsuz bir oyundu. Hep felaketler başımıza gelirdi, üç kişiden azsanız tadı çıkmazdı. Oyunu ağır yapmışlardı, 3-4 saat sonra Amigayı kilitlerdi. İlk bilgisayar kilitlenmesini bu oyun ile yaşamıştık. Ama çok zevkliydi.),

  • Wings (ada ada dolaşıp insanları vurduğumuz, Uçak gemisine indiğimiz uçak savaş oyunu),
  • Battle Chess (üç boyutlu satranç oyunu. Oyunda piyonların birbirine alma animasyonları çok tatlıydı. İlk zamanlar çocuk halimizle yenemezdik, büyüdük yendik.)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder