Hayatım kupkuru geçerken yine yürüyordum yalnızlıklara; adeta sürükleniyordum. Adımlarım beni sessiz ürkünç karanlıklara götürüyordu. Arkadan gelen gölgenin adımları beni ürpertiyor, kuytuluklara daha da hızla ilerlememe neden oluyordu. Hava daha da kararırken gittiğim yerde göz gözü görmüyordu. Geride yeni batmış güneşin kızıllığı bile tükenirken ben batıya gölgelerin bile olmadığı karanlıklara gidiyordum.
En güzel düşündüğüm vakitler kendimle kalakaldıklarımdı hep. Kalbimin kilitlerini açardım yalnız kaldığımda. Zamanı gelmişti düşünmenin. Kendimi başkalarına anlatmaktan bıktığımı düşünüyordum. Beni yanlış anlayanlara kendimi anlatmak mecburiyetimi düşünüyordum. Artık kendimi başkalarına ne anlatmalıydım, ne de onları anlamaya çalışmalıydım. Tabi ya: beni yanlış anlayanların verdiği üzüntüleri silmeye karar verdim. Artık umrumda olmayacaktı. Ne arkada kalanlar, ne karşıdan gelenler, ne yetişebileceklerim, ne geçeceklerim. Hiç birşey düşünmeden, sessiz yürümeliydim karanlıklarda. Evet, evet artık başkalarının beni anlaması gerekiyordu, eğer isterlerse, istedikleri kadar kendimi anlatacaktım.
Birden sokak lambaları yürüdüğüm, beni ürküten yolları, kaldırımları sevimli bir ışıkla aydınlattı. Çevrem daha bir aydınlık, daha bir kalabalık oldu. Etrafta yürüyen insanların sesleri gelmeye başladı. Arkadaki beni korkutan ayak sesini çevrede akan kalabalığın adımları bastırdı. Bir çocuk gördüm annesine gülen, babasının elinden tutan. Bir başkası kahvesini yudumluyor. Kimse durmuyor, bir yerlere emin adımlar ile yürüyor. Ellerimde bahardan kalan bir meltem sıcaklığı, kulağımda sevdiğim müzikleri dinlediğim müzik çalar, gözlerimde sıcaklık ve umut artık yürüyordum. Kaldırımda kalakalmış keş bile gözüme güzel gözüktü. Gülerek seyrediyordu adeta bizleri. O bile gülümsüyorsa bizlere ne oluyordu diye düşündüm. Öyle bir umut kapladı içimi, kalbimden bütün vucuduma aktı. Karşıdaki keş bile anladı sanırım: bana gülerek selam verdi, anladım sen seni der gibi. 'Ve aleyküm selam' diyebildim. Ellerim açık, parmaklarımın arasından geçen nemli havanın vediği mutluluk ile, bu güzel yolda, bir bahar akşamı yürüyordum. Anladım ki sokak hep sevimliydi, çirkinleştiren düşüncelerimizdi..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder